Iğdır'da Sigara : Kaçakçılık Operasyonu Değil, Fakirlik Operasyonudur!
Bu Dediğiniz Kaçak Sigaralarının Rütbeler Bile İçiyorlar. Durumları İyi Olmayan Rütbeler Ne Yapsın Emir Kullanılardır.
Son dönemde peş peşe gelen tekel sigarası zamlarıyla birlikte, dar gelirli vatandaşların nefes alacak hali kalmadı. Market raflarında fiyatlar uçarken, devlet yetkilileri hâlâ “Kaçakçılıkla mücadele ediyoruz” diye övünüyor. Oysa yapılan operasyonlar, ne büyük kaçakçı baronlarına ne de yasa dışı ticaretin gerçek sahiplerine dokunuyor. Asıl darbe, ekmeğini zor alan, geçimini zar zor sağlayan fakir vatandaşlara vuruluyor.
Bir yanda her gün artan sigara fiyatlarıyla boğuşan halk, diğer yanda “Kaçak sigara operasyonu” adı altında yapılan baskınlar…

İşin gerçeği şu: Halkın alım gücü kalmadı. Asgari ücretli, emekli, işsiz veya engelli vatandaş, tekel sigarasına para yetiştiremiyor. Mecburen ucuz olan kaçak sigaraya yöneliyor. Bu bir tercih değil, çaresizliğin sonucudur. Buna rağmen yapılan operasyonlar, “kaçakçılıkla mücadele” adı altında fakirin cebine vurulan bir tokattan başka bir şey değildir.
Basına “Büyük operasyon! Kaçak sigara ele geçirildi” diye servis edilen her haberin arkasında, aslında bir insanın ekmeğiyle, onuruyla, çaresizliğiyle oynanıyor.
Kimse çıkıp da sormuyor: “Bu insanlar neden kaçak sigara almak zorunda kalıyor?” Sebebi açık: Her zamda sessiz kalan, her vergide üç maymunu oynayan yöneticiler, halkın gerçek sorununu görmezden geliyor. Kaçak sigara satıcısına baskın yapanlar, zammı yapanlara neden ses çıkarmıyor?
Maddi durumu olmayan vatandaş, zaten tekel ürünlerine ulaşamıyor. İhbarla yapılan baskınlarda yakalanan kişiler, çoğu zaman geçimini sağlamak için elinde kalan son çareye sarılan yoksul insanlar. İhbar edenler ise genellikle kendi çıkarını düşünen, halkın halinden anlamayan kimseler. Bu tablo vicdanları sızlatıyor.
Kaçak sigarayı savunmuyoruz; ancak gerçeği söylüyoruz:
Bu ülkenin vatandaşı artık sigara değil, adalet ve insanca yaşam koşulları istiyor. Bir ülke, yoksulun cebine değil, lüks içinde yaşayanların harcamalarına dokunmadıkça, adalet arayışı hep yarım kalır.
Bugün yapılan her operasyon, fakirliği cezalandırıyor.
Zamlarla halkı çaresiz bırakan, sonra da o çaresizliği suç haline getiren bir sistemin içindeyiz. Buna artık “kaçakçılıkla mücadele” değil, “fakirle mücadele” demek gerekir.
Allah, halkın feryadını görmezden gelenleri bildiği gibi yapsın.
Adaletin terazisi elbet bir gün bu ülkenin dar gelirli vatandaşlarından yana tartacaktır. Biz Yazıyorsak Doğrudur, Tahir Kavri
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.