“Yokluğun dili, dini, rengi yoktur.” Bu insanları bu hâle getirene kalbi sızlamıyorsa, o insan değildir.
Elazığ’da çekilen bu kare, yoksulluğun ve çaresizliğin en yalın, en sarsıcı hâlini gözler önüne seriyor. Yaşlı bir vatandaş, elindeki yoğurt kabıyla çöplerin yanında ayakta duruyor. Üzerindeki yıpranmış kıyafetler, yüzündeki derin çizgiler ve bakışlar; sadece maddi değil, manevi bir yoksunluğun da sessiz çığlığı gibi.

Toplumun bir kesimi lüks içinde yaşarken, diğer yanda bir parça yiyecek bulabilmek için mücadele eden bu insanların hâli vicdanları sızlatıyor. Çünkü yokluğun ne dili var, ne dini, ne de rengi.
Yokluğu Yaşayan Bilirler; Eğer bir insanın bu manzara karşısında kalbi sızlamıyorsa, o artık insan değil, sadece yaşayan bir varlıktır.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.