İnsanlık Onuruna Yapılan Alçakça Bir Saldırı: Siirt Devlet Hastanesi’nde Yaşanan Skandal Ayrımcılık!

"İnsanlık Onuruna Yapılan Alçakça Bir Saldırı: Siirt Devlet Hastanesi’nde Yaşanan Skandal Ayrımcılık!"

Böylesine bir aymazlık, böylesine bir saygısızlık, böylesine insanlıktan uzak bir davranış kabul edilemez! Siirt Devlet Hastanesi’nde yaşanan bu skandal, hepimizi derinden sarsmıştır. Toplumun her kesiminden sert tepki gösterilmesi gereken bu olay, bir sağlık çalışanının mesleki sorumluluklarını tamamen göz ardı ederek insanlık onurunu hiçe saydığı bir durumdur.

Olayın detaylarına bakacak olursak, Fatma Sürmeli adında yaşlı bir Kürt kadın, kulak ağrısı şikayetiyle Siirt Araştırma Hastanesi'ne başvuruyor. Ancak ne yazık ki, Türkçe bilmediği için, doktor Hüseyin Can ALTUN tarafından tedavi edilmiyor. Kadının durumu başka bir hastaneye sevk edilerek geçiştiriliyor ve en vahimi de doktor raporuna açık bir şekilde "Türkçe bilmediği için tedavisi yapılmamış" notu düşülüyor. Bu tür bir notun bir doktor tarafından resmi bir evraka yazılması, hem hastanın haklarının ihlali hem de insanlık adına utanç verici bir tavırdır.

Bir insanın dil bilmemesi ya da farklı bir dil konuşması, onun sağlık hizmetlerinden mahrum bırakılmasına asla gerekçe olamaz. Bilakis, doktorların görevi, her bireyin sağlık hakkına saygı göstermek ve bu hakkı korumaktır. Hipokrat Yemini etmiş bir doktorun, mesleğini icra ederken etnik kimlik, dil ya da başka hiçbir ayrımı gözetmeden tüm hastalarına eşit bir şekilde hizmet vermesi gerekir. Ancak burada gördüğümüz tablo, bu yeminin çiğnendiği, hastaya saygının hiçe sayıldığı bir örnektir.

Bir veteriner, hayvanları tedavi ederken onların türüne, rengine, cinsine bakmaksızın işini yaparken, bir insan doktorunun dil ya da köken ayrımına giderek bir insanı tedavi etmemesi, kabul edilemez bir durumdur. Veterinerler bile tüm canlılara eşit yaklaşırken, bir doktorun bu tür ayrımcı ve aşağılayıcı bir tutum sergilemesi, mesleğine olan saygısını yitirdiğinin açık bir göstergesidir. Bu doktorun, en kısa sürede Sağlık Bakanlığı tarafından görevden el çektirilmesi ve hakkında gereken disiplin soruşturmasının başlatılması elzemdir.

Hiç kimse, ama hiç kimse bir insanı dilinden, kimliğinden ya da kültüründen ötürü yargılayamaz. Sağlık hizmeti gibi en temel insan haklarından birinin dil bariyerine takılması, bir insanın yaşam hakkına saygı gösterilmediği anlamına gelir. Bu olay, sadece o kadıncağızın değil, tüm insanlığın onuruna yapılmış büyük bir haksızlıktır. Kamuoyunun bu olaya sessiz kalmaması, yetkililerin derhal harekete geçmesi ve bu tür ayrımcı tutumlara karşı net bir duruş sergilemesi gerekmektedir.

Bu makaleden keyif aldınız mı? Bilgi sahibi olmak için bültenimize katılarak eklenen içeriklerden haberdar olun!

Yorumlar

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

İlgili Makaleler
Yazar Hakkında

Medya Haber Gurubu Iğdır temsilcisi Tahir Kavri

Son Makaleler
5 Eki 2024 4:49 Medya Haber Gurubu Iğdır temsilcisi Tahir Kavri
2 Eki 2024 4:13 Medya Haber Gurubu Iğdır temsilcisi Tahir Kavri
1 Eki 2024 8:46 Medya Haber Gurubu Iğdır temsilcisi Tahir Kavri