İstanbul'da yaşanan ve üç kişinin işkenceye maruz kaldığı dehşet verici olay, organize suç örgütlerine yönelik yürütülen soruşturmaların yeni bir boyutunu gözler önüne serdi. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma kapsamında, İnterpol tarafından aranan Ö.B.K. liderliğindeki "Çekdar" olarak bilinen suç örgütüne üye oldukları iddiasıyla gözaltına alınan 11 şüpheli tutuklandı. Şüphelilerin mahkeme ifadeleri, olayın vahametini ve örgütün acımasız yöntemlerini ortaya koydu.
Soruşturmanın Başlangıcı ve İşkence Görüntülerinin Ortaya Çıkışı
İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri, 24 Aralık 2024, 25 Aralık 2024 ve 3 Ocak 2025 tarihlerinde Sancaktepe ilçesinde meydana gelen silahlı saldırılara ilişkin geniş çaplı bir soruşturma başlattı. Soruşturma, Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından derinleştirilirken, saldırıları gerçekleştirdiği tespit edilen Serhat Ö. adlı şüpheli düzenlenen operasyonla yakalandı.
Serhat Ö.'nün cep telefonunda yapılan incelemeler, soruşturmanın seyrini tamamen değiştirecek kan dondurucu görüntüler ortaya çıkardı. Polis ekipleri, telefonda 2 erkek ve 1 kadına yapılan işkence anlarına ait video kayıtlarına rastladı. Görüntülerde, şüphelilerin kaçırdıkları kişilere dakikalarca işkence ettiği ve cinsel tacizde bulunduğu belirlendi. Bu vahşet görüntüleri üzerine ekipler, soruşturmayı genişleterek işkence faillerinin kimliklerini tespit etmeye yönelik çalışmalara hız verdi.
Çekdar Suç Örgütü ve Operasyon
Yapılan detaylı çalışmalar sonucunda, işkence olayına karışan şüphelilerin, liderliğini İnterpol tarafından aranan Ö.B.K.'nin yaptığı "Çekdar" adlı suç örgütü bünyesinde hareket ettiği belirlendi. Örgütün, İstanbul'da çeşitli suç faaliyetlerinde bulunduğu ve şiddet yöntemlerini sıkça kullandığı değerlendiriliyor.
Polis ekipleri, elde edilen deliller doğrultusunda eş zamanlı operasyonlar düzenleyerek Mehtap Y., Defne Y., Serhat Ö., Cihan Ö., Oğuzhan Y., Ali Can B., Ümit A., Talha Muhsin Ç., Ahmet A., Cengizhan Y. ve Hikmet Can Ş. isimli 11 şüpheliyi gözaltına aldı. Emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen tüm şüpheliler, çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Şüphelilerin Mahkeme İfadeleri: Suçlamalar ve Savunmalar
Tutuklanan şüphelilerin mahkemede verdikleri ifadeler, olayın perde arkasını ve şüphelilerin savunmalarını ortaya koydu. İfadeler, olayın karmaşık ilişkiler ağı ve suç örgütünün baskısı altında gerçekleştiğini gösteriyor.
- Mehtap Y. (Aldatılma İddiası ve Tehdit Altında Olduğunu Söyledi): Aldatıldığı iddiasıyla gündeme gelen Mehtap Y., mahkemede suçlamaları reddetti. Hiçbir suç örgütüyle bağlantısı olmadığını, şüphelilerin çoğunu tanımadığını iddia etti. Serhat Ö.'yü Oğuzhan Y. aracılığıyla tanıdığını belirten Mehtap Y., "Çekdar isimli örgüt tarafından ben de tehdit aldım. Serhat ve Cihan aracılığıyla sıranın bana geleceğini öğrendim. Yabancı numaralardan da mesaj aldım" şeklinde konuştu. Masaj salonundaki olaylardan sonra tehdit altında hissettiği için iş yerindeki hissesini devrettiğini ve Mesut adlı kişiyle barıştığını ifade etti. Serhat Ö.'nün Mesut'tan 500 bin TL istediğini ve bu olayların ardından tehditler almaya başladığını, ancak herhangi bir örgüte üyeliği olmadığını savundu.
- Cihan Ö. (Korku ve Güvenlik Gerekçesiyle Hareket Ettiğini İddia Etti): Cihan Ö. savunmasında, yağma amacının olmadığını ve olayların bu kadar büyüyeceğini tahmin etmediğini belirtti. "Olay sırasında korkuyla bana söyleneni yaptım. Görüntü kaydı almamı istediler. Bu nedenle görüntü kaydı aldım. Ancak asıl orada bulunma amacım tanımadığım kişilerin iş yerine gelmesi sebebiyle orada çalışanların güvenliğini sağlayabilmekti" dedi. İş yerinin "onların mekanı" olduğunu söyleyen Serhat Ö. ve beraberindekilerle alkol alıp "samimiyeti ilerlettiğini" iddia etti. Para isteme olaylarıyla ilgisi olmadığını, masaj salonundaki yağma olayına dahil olmadığını ve Serhat Ö.'yü olaydan önce tanımadığını savundu.
- Serhat Ö. (Suçlamaları Reddederek Üzerine Atıldığını İddia Etti): İşkence görüntülerinin bulunduğu telefonun sahibi Serhat Ö., suçlamaları kesin bir dille reddetti. Erkek kuaförü olduğunu ve Mehtap Y. ile Mesut'u mahalleden tanıdığını, Mesut ile alacak verecek meselesi olduğunu ancak Serkan ve Dilnaz'a yapılan işkenceyle ilgisi olmadığını savundu. Emre'nin iş yerinin kurşunlanması ve "Çekdar" örgütüyle bağlantısı olmadığını iddia eden Serhat Ö., istenen 500 bin TL ile de ilgisi olmadığını belirtti. "Kendilerini kurtarmak için üzerime suç atıyorlar" diyerek mağdur olduğunu iddia etti.
- Oğuzhan Y. ve Talha Muhsin Ç. (Tehdit ve Korku Altında Kaldıklarını Söylediler): Oğuzhan Y. ve Talha Muhsin Ç. ifadelerinde, Mehtap Y.'nin çağrısı üzerine spa merkezine gittiklerini, olay yerinde silahlı kişiler olduğunu görünce müdahale edemediklerini anlattılar. İşkence olaylarını sonradan Cihan Ö. ve Mehtap Y.'den öğrendiklerini, kayıtları izletip kendilerini aileleriyle tehdit ettiklerini iddia ettiler. Korktukları için polise haber veremediklerini ve olayla ilgileri olmadığını savundular. Talha Muhsin Ç. ayrıca, Hikmet Can Ş.'nin olayla ilgisi olmadığını düşündüğünü, ancak gözaltına alındıktan sonra hesabına gelen paradan bahsettiği için olayla bağlantısı olabileceğini ifade etti.
Tutuklamalar ve Soruşturmanın Geleceği
Mahkeme, tüm şüphelilerin savunmalarını değerlendirdikten sonra Ahmet A., Alican B., Cengizhan Y., Hikmet Can Ş., Ümit A., Mehtap Y., Defne Y., Serhat Ö., Cihan Ö., Oğuzhan Y. ve Talha Muhsin Ç.'nin tutuklanmasına karar verdi.
Bu tutuklamalar, "Çekdar" suç örgütüne yönelik yürütülen soruşturmanın önemli bir aşamasını oluşturuyor. Soruşturmanın derinleştirilerek örgütün diğer üyelerine ve faaliyetlerine ulaşılması bekleniyor. İstanbul'da yaşanan bu korkunç işkence olayı, suç örgütlerinin ne kadar acımasız olabileceğini ve organize suçlarla mücadelenin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Soruşturmanın ilerleyen aşamalarında, olayın tüm detaylarının ve örgütün yapısının daha net bir şekilde ortaya çıkması bekleniyor.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.